Ticari Kredi Faizlerinde İndirim Beklentisi Boşa Çıktı

Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 40.50’ye indirmesine rağmen, ticari kredilerde beklenen faiz indirimi gerçekleşmedi. Bu durum iş dünyasında endişelere yol açtı.

İş Dünyası Endişeli

İş dünyası temsilcileri, Merkez Bankası’nın yıl sonu için yüzde 25-29 aralığında enflasyon tahmini yapmasına rağmen, ticari kredilerdeki sabit faiz oranlarının işletmeleri zor durumda bıraktığını belirtti. İstanbul Ticaret Odası Başkanı İlker Önel, politika faizinin yüzde 40.5’e düşmesine rağmen ticari kredi faizinin yüzde 47’nin üzerinde olmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. 2021-2023 yılları arasında değişken olarak uygulanan ticari kredi faiz oranının 2023’ten sonra sabitlendiğini, bu durumun krediye erişimi zorlaştırdığını ve yüksek faiz oranlarıyla karşılaştıklarını açıkladı. Önel, bankaların hem faiz oranlarını düşürmeleri hem de değişken faiz oranına geçmeleri gerektiğini dile getirdi.

Sanayiciden Uyarı: ‘Herkes Aynı Gemide!’

TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı Yavuz Eroğlu, sanayicilerin yüksek faiz yükünü ürün fiyatlarına yansıtmak zorunda kaldığını bildirdi. Değişken faiz oranının enflasyon düştükçe ürünlerdeki faiz etkisini azaltacağını ve enflasyonu olumlu etkileyeceğini söyledi. Eroğlu, hem vatandaş hem de sanayici açısından zor bir süreçten geçildiğini belirterek, sanayicinin zorluk yaşayıp ödemelerinde temerrüde düşmesi durumunda bankaların da zarar göreceğini açıkladı. ‘Herkes aynı gemide’ diyerek, kısa vadeli çözümlerin uzun vadede daha büyük zararlara yol açabileceğini vurguladı. Bankaların bu bilinçle hareket etmesi gerektiğini ekledi.

KOBİ’ler İçin Durum Daha Kritik

Paslanmaz Sanayici ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Küçükemre, kredi faizlerinin çok yüksek olduğunu ve bankaların yarın ödeme yapabilecek sanayici bulamayacağını açıkladı. Küçükemre, KOBİ’lerin krediye ulaşmasının daha da zor olduğunu, sermayelerini tükettiklerini ve batan işletme sayısının arttığını belirtti. Küçük bir can suyu ile ayakta kalabileceklerini ancak bunun sağlanmadığını vurguladı. Konkordato ve iflasların artacağını ve bu durumun hem bankalar hem de ülke ekonomisi için olumsuz sonuçlar doğuracağını ifade etti.