Can Holding Soruşturması: Tekfen Holding Hisselerine El Konuldu

İstanbul’da yürütülen bir soruşturma kapsamında, Can Holding’e bağlı şirketlerin mal varlıklarına el konuldu. Soruşturma, ‘suç örgütü kurmak’, ‘vergi kaçakçılığı’, ‘dolandırıcılık’ ve ‘kara para aklama’ suçlamalarını içeriyor. 12 Eylül 2025 tarihinde alınan bir kararla, Can Holding’in Tekfen Holding’deki hisseleri de bu kapsama dahil edildi. Soruşturmayı İstanbul Jandarma Komutanlığı yürütüyor.

Tekfen Holding Açıklaması

Tekfen Holding, KAP’a yaptığı açıklamada, Can Kültür, KCN Gayrimenkul ve MCN Gayrimenkul’ün şirket sermayesindeki toplam %17,56 oranındaki paylarına el konulduğunu duyurdu. Açıklamada, 5549 sayılı yasa 17. Madde delaletiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 128. maddesi kapsamında el koyma kararının 12 Eylül 2025 tarihinde tebliğ edildiği belirtildi.

Soruşturmanın Kapsamı

Soruşturma, Can Holding bünyesindeki şirketler üzerinden kaynağı belirsiz büyük miktarda para girişlerinin yapıldığı iddiasına dayanıyor. İddialara göre, bu paralar çeşitli şirketler arasında aktarılıp izlerinin gizlenmeye çalışılmış, faturasız işlemler ve sahte belgelerle vergi yükümlülüğü azaltılmaya çalışılmıştır.

Soruşturma dosyasında, Can Holding’in Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğinde, aynı faaliyet alanlarında çok sayıda şirket kurarak denetim ve takip mekanizmalarını zorlaştırdığı, yönetim kurullarında değişiklikler yaparak sorumluluğu dağıttığı ve hukuki yaptırımlardan kaçmayı hedeflediği belirtiliyor. Ayrıca, ticari faaliyeti olmayan şirketlerde nakit sermaye artırımları yapıldığı, bu artırımların kaynağı olarak ortaklara borçlar hesabının gösterildiği, bu borçların gerçeği yansıtmadığı ve ‘7256 sayılı Varlık Barışı Kanunu’ kapsamında şirkete yeniden yatırıldığı iddia ediliyor. Bu işlemlerin, kanunun amacına aykırı şekilde suçtan sağlanan gelirin sisteme dahil edilmesi ve aklanması niteliğinde olduğu öne sürülüyor.

MASAK Raporu ve İddialar

MASAK raporlarına göre, suç örgütünün ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘kaçakçılık’ ve ‘Vergi Usul Kanunu’na muhalefet gibi suçlardan elde ettiği yasa dışı gelirlerle ticari hacmini genişlettiği, eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerde şirket alımları, hisse devirleri ve yatırım faaliyetlerini doğrudan suç gelirleriyle finanse ettiği iddia ediliyor. Bu yolla örgütün hem ekonomik gücünü artırmayı hem de kamuoyu nezdinde meşruiyet kazanmayı hedeflediği belirtiliyor. Raporlar, şüphelilerin yasa dışı yollarla elde ettikleri kazançları farklı sektörlere yönlendirerek akladıkları ve sahte bir itibar ve güç sağlamaya çalıştıkları iddiasını da içeriyor.

Operasyon ve Gözaltılar

Düzenlenen operasyonda 121 şirketin mal varlığına el konuldu ve TMSF kayyum olarak atandı. 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Bu şüphelilerden 5’i yakalandı ve işlemleri devam ediyor. Aralarında Can Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ’ın da bulunduğu 4 şüpheli gözaltına alındı. Daha sonra bir şüpheli daha yakalandı.

TMSF Açıklaması

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), yaptığı açıklamada, şirket çalışanlarının ve üçüncü tarafların haklarının korunması ve işleyişin aksamadan sürdürülmesi için şirket yöneticileriyle görüşmeler yapıldığını belirtti. Eğitim kurumlarının kamu sorumluluğu bilinciyle yönetileceği ve eğitim faaliyetlerinin kesintiye uğramadan devam edeceği vurgulandı.

YÖK Açıklaması

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin de soruşturma kapsamına dahil edildiğini ancak eğitim ve öğretim faaliyetlerinin kesintisiz devam edeceğini açıkladı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar da sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Soruşturma kapsamında el konulan şirketler arasında Habertürk ve Show TV de bulunuyor. Bu gelişmeler, dolar kuru üzerindeki olası etkileri de beraberinde getiriyor. Dolar kuru, bu tür ekonomik ve siyasi gelişmelerden etkilenebilen önemli bir gösterge. Soruşturmanın devamı ve sonuçları, hem ekonomi hem de medya sektörünü yakından ilgilendiriyor.