ECB, Dondurulmuş Rus Varlıklarının Ukrayna’ya Kredi Olarak Verilmesinden Endişeli

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Rusya’nın savaş nedeniyle dondurulmuş varlıklarının Ukrayna’ya savaş tazminatı kredisi olarak verilmesinden kaygı duyduğunu açıkladı. Lagarde, bu durumun uluslararası hukuka uyumu, finansal istikrarı ve avro para biriminin bağımsızlığını tehdit edebileceğini vurguladı.

Uluslararası Hukuk ve Finansal İstikrar Endişesi

Lagarde, konunun hassasiyeti ve karmaşıklığını göz önünde bulundurarak, yazılı bir açıklama talep ettiğini bildirdi. Bu talebin sadece kendisine ait olmadığını, sürece dahil tüm üye ülkelerin de yazılı bir açıklama isteyeceğini belirtti. Ayrıca, uluslararası hukuka ve egemenliğe saygı gösterilmesi gerektiğini hatırlattı.

AB Komisyonu’nun Çalışmaları

AB Komisyonu Ekonomiden Sorumlu Üyesi Valdis Dombrovskis, Komisyonun dondurulmuş Rus varlıklarına yönelik teklifin teknik yönleri üzerinde çalıştığını belirtti. Dombrovskis, Ukrayna’ya sağlanacak ‘tazminat kredisi’ miktarının değerlendirmeler sonucunda belirleneceğini ve teklifin daha fazla çalışma yapıldıktan sonra sunulacağını açıkladı. İlginçtir ki, bu teklifin Rus devlet varlıklarına el konulmasını veya müsaderesini önermediği vurgulandı. Böylece, Rusya’nın varlıklar üzerindeki hak talebi geçerliliğini koruyor.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in geçen hafta yaptığı açıklamada, dondurulmuş Rus varlıklarının birikmiş nakit bakiyeleriyle Ukrayna’ya tazminat kredisi sağlanabileceğini ve riskin toplu biçimde üstlenileceğini söylediğini hatırlatalım. Ukrayna’nın krediyi, Rusya’nın savaş tazminatlarını ödediğinde geri ödeyeceği belirtildi. Bununla birlikte, AB’nin dondurduğu Rusya Merkez Bankası rezervlerinin yaklaşık 180 milyar avroluk kısmının Belçika merkezli Euroclear’da bulunduğu biliniyor.

Geçmişte ECB, Rusya Merkez Bankası’nın dondurulan varlıklarına ilişkin AB Komisyonunu uyarmıştı. Avronun küresel para birimi konumuna ve finansal istikrara zarar verebileceği konusunda hassasiyet gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştı. Özellikle AB’nin tek taraflı hareket etmesi durumunda, diğer merkez bankalarının avrodan uzaklaşabileceği ve Avrupa ülkelerinin finansman maliyetlerinin artabileceği belirtilmişti. Doğrusu, bu durum oldukça önemli bir risk taşıyor.