Connect with us

Gündem

İzmir’deki Tahtalı Barajı’nda Su Seviyesi Kritik Düşüş Gösterdi!

İzmir’deki Tahtalı Barajı’nda su seviyesi kritik seviyeye düştü! Yüzde 4,60’lara gerileyen su seviyesi, 2008 yılından beri en düşük seviye olarak kayıtlara geçti. Yetkililerin yetersiz planlama yaptığı ve acil önlemler alınması gerektiği vurgulandı.

Paylaşan

on

İzmir’de içme suyunun büyük bölümünü karşılayan Tahtalı Barajı’nda su seviyesi kritik bir noktaya ulaştı! Su seviyesi yüzde 4,60’lara kadar düştü. Bu durum, 2008 yılından bu yana görülen en düşük seviye olarak açıklandı.

Kritik Seviyede Su

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, Tahtalı Barajı’ndaki aktif doluluk oranının 13 milyon 190 bin metreküpe gerilediğini bildirdi. Yaşar, 2008’den beri ilk kez bu kadar düşük bir seviyeye ulaşıldığını vurguladı. Ayrıca, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nda yüzde 0,35, Ürkmez Barajı’nda yüzde 3,76, Balçova Barajı’nda yüzde 8,49, Güzelhisar Barajı’nda ise yüzde 51 oranında su bulunduğu açıklandı. Gördes Barajı’nda ise bu yıl hiç su kalmadığı belirtildi.

Planlama Eksikliği Vurgulandı

Prof. Dr. Yaşar, yetkilileri geçmişte kuraklık konusunda uyardıklarını ve 2020 yılında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e ve eski başkan Cemil Tugay’a mektuplar göndererek B ve C planlarının yapılmasını önerdiklerini açıkladı. Ancak, belediyenin yeterli bir planlama yapmadığını, hatta A planının bile bulunmadığını iddia etti. Su kesintilerinin daha önce başlatılması gerektiğini, hatta haftada en az iki gün su kesintisi yapılması gerektiğini savundu. İZSU yönetiminde su bilimcilerinin bulunmamasının en büyük yanlış olduğunu da sözlerine ekledi.

Önerilen Çözüm Yolları

Prof. Dr. Yaşar, Çiğli’deki arıtmadan çıkan gri suyun Menemen ve Gediz ovalarına verilerek kuyuların rezerv olarak kullanılmasını önerdi. Çünkü Çiğli arıtma tesisinden her gün 500 bin metreküp su denize bırakılıyor ve bu suyun tarım için yeterli düzeyde arıtılmadığı belirtiliyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün La Nina’nın kasım sonuna kadar süreceğini ve yağışların az olacağını açıklamasına rağmen, 2026 yılında ciddi yağışlar olacağına inandığını ancak bunun yeterli olmayacağını ve sıkı su politikasına devam edilmesi gerektiğini vurguladı. İzmir’in su potansiyelinin yıllık 600 metreküp olduğunu ve bunun Türkiye ortalamasının çok altında olduğunu, bu nedenle önerilen önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. İzmir’in Türkiye’nin kışlık sebze üretiminin büyük bir bölümünü karşıladığını da hatırlattı.