Cumhurbaşkanı Başdanışmanı’ndan İmamoğlu Davası Hakkında Sert Tepki

Saral’dan HSK’ya Çağrı

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Oktay Saral, tutuklu Ekrem İmamoğlu’nun mahkemedeki görüntülerinin sosyal medyada paylaşılmasına sert tepki gösterdi. Saral, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK), mahkeme heyetini derhal açığa almaya çağırdı.

Saral’ın açıklamaları oldukça dikkat çekiciydi. “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?” diye soran Saral, davaların basına kapalı yapılması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, telefon veya video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı. Saral, bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyetinin acilen açığa alınması gerektiğini belirtti. HSK’yı göreve davet etti. Bu durum, yargı sürecinin şeffaflığı ve gizliliği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Duruşma Salonunda Çekim Tartışması

Saral, özellikle duruşma salonunda çekim yapılmasının yasak olmasına rağmen bu görüntülerin nasıl elde edildiği ve sosyal medyada nasıl yayıldığı konusuna odaklandı. Bu durumun mahkeme kurallarına aykırı olduğunu ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini savundu. Bu konunun üzerine gidilmesi gerektiği, aksi takdirde benzer olayların tekrar yaşanabileceği belirtildi. Bu durum, yargı sisteminin güvenilirliği açısından önemli bir soru işareti oluşturdu.

Anlaşılan, Saral’ın tepkisi sadece İmamoğlu’nun mahkemedeki davranışlarına değil, aynı zamanda mahkeme sürecinin yönetimine de yönelikti. Duruşma salonunda video çekilmesi ve bu görüntülerin sosyal medyada paylaşılması, Saral’a göre kabul edilemez bir durum. Bu durumun, mahkeme heyetinin sorumluluğunu gündeme getirdiğini ve HSK’nın bu konuda harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.

Önemli ki, Saral’ın açıklamaları, siyasi arenada yankı uyandırdı. Bu açıklamalar, Türkiye’deki yargı süreçlerinin şeffaflığı ve tarafsızlığı konusundaki tartışmaları daha da derinleştirdi. Bu olay, HSK’nın bağımsızlığı ve etkinliği konusundaki beklentileri artırdı. Bu gelişmelerin, önümüzdeki günlerde yargı ve siyaset arasındaki ilişkilerde nasıl bir etki yaratacağı merak konusu.

Bu olayda, duruşma salonunda çekim yapılmasının yasak olması, bu yasağa uyulmaması ve görüntülerin sosyal medyada yayılması gibi bir dizi sorun bir araya geldi. Bu durum, yargı sisteminin işleyişi ve kuralların uygulanması konusunda ciddi bir sorgulama başlattı. Bu sorgulamanın, yargı reformu ve şeffaflık gibi konularda yeni adımların atılmasına yol açabileceği düşünülüyor.